26 Mart 2020 tarihli 31080 sayılı (Mükerrer) Resmî Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 49. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanununa Geçici 5. madde eklenmiştir.
Eklenen madde aşağıdaki gibidir.
“GEÇİCİ MADDE 5 – (1) 5 inci maddede tanımlanan ve 24/3/2020 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla durdurulur. Hükümlü tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir.
(2) Hükmün infazının durdurulması hâlinde ceza zamanaşımı işlemez.
(3) Bu madde uyarınca infazı durdurulan kişi hakkında mahkemece Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adlî kontrol tedbirine karar verilebilir.
(4) Bu madde uyarınca verilecek kararlarda, hükmü veren icra ceza mahkemesi yetkilidir. Mahkemece bu madde uyarınca verilecek tüm kararlar alacaklıya tebliğ edilir.
(5) Bu madde uyarınca verilecek kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. İtirazın incelenmesinde İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirlenen itiraz usulü uygulanır.
(6) Bu madde hükümleri her bir suç için ancak bir kez uygulanabilir.”
Çek Kanununa eklenen bu geçici madde ile Çek Kanununun 5. maddesine göre ceza alanların cezalarının infazı durdurulduğu gibi, aynı Kanunun 48. maddesiyle yapılan geçici bir başka düzenlemeyle de 5834 sayılı Karşılıksız Çek ve Protestolu Senetler ile Kredi ve Kredi Kartları Borçlarına İlişkin Kayıtların Dikkate Alınmaması Hakkında Kanuna Geçici 2. madde eklenerek, “Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi nezdinde tutulan kayıtları, söz konusu borçların ödenmesi geciken kısmının 31/12/2020 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmaz.” hükmü getirilmiştir.
Çek Kanunun 5. Maddesine göre, şikâyet üzerine;
Bir çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak "karşılıksızdır" işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi (Çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesidir.) hakkında, çek hamilinin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunmaktadır. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olmamaktadır.
Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmetmektedir.
Ayrıca, hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlüdür. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamamaktadır.
Mahkemece verilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda, bu ceza, doğrudan hapis cezasına çevrilmektedir.
Sonuç olarak; yukarıya alınan yasa maddeleri dikkate alındığında, Geçici 5. maddenin 26 Mart 2020 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesiyle birlikte;
Çekleri karşılıksız çıktığı için para cezası alanlar ve verilen para cezalarını ödemedikleri için hapis cezasına çarptırılanların cezaları şartlı olarak affedilmekte ve kendilerine;
a) Tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde (Haziran 2020 sonuna kadar) çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini ödeme, kalan kısmını da ikişer ay arayla 5 taksitte ödeme zorunluluğu getirilmektedir. Örneğin 100.000.-TL değerinde bir çeki karşılıksız çıktığı için ceza alan çek keşidecisi tahliye edildikten sonraki üç ay içinde 10.000.-TL ödemesi ve kalan 90.000.-TL yi de ikişer arayla 18.000.-TL olarak ödemesi halinde borcundan ve cezadan kurtulmuş olacaktır. Yasa maddesinden, çek bedeline faiz işletilmeyeceği anlaşılmaktadır.
b) Tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda biri ödenmediği takdirde, alacaklının şikâyeti üzerine, mahkemece hükmün infazının devamına karar verilmektedir. Borçlu (hükümlü) taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenmektedir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde, alacaklının şikayeti üzerine, mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir.
c) Böylece borçluya toplam 13 aylık süre tanınmaktadır. Hatta bir taksit atlama imkânı tanındığından bu süreyi 15 ay olarak dikkate almak gerekmektedir.
d) Ancak 5834 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddede söz konusu borçların geciken kısmının 31/12/2020 tarihine kadar tamamının ödenmesi veya yeniden yapılandırılması halinde, bu kişilerle yapılan finansal işlemlerde kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar tarafından dikkate alınmaz, denildiğinden riskten kurtulmak isteyen çek keşidecilerinin yeni çek hesabı açtırabilmeleri için yıl sonuna kadar tüm borçlarını ödemeleri gerekecektir.
e) Kanunda 24 Mart 2020 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından, yani çek ödeme tarihi 24 Mart 2020 tarihine kadar olan ve ödenmeyen (arkası yazdırılan) çekler bakımından yukarıda belirtilen imkânlar getirilmiştir. 24.03.2020 tarihinden sonraki bir tarihte ödeme tarihi taşıyan çek keşidecileri, bu imkânlardan yararlanamayacaklardır.
Buna rağmen, ekonominin içinde bulunduğu riskli durum ve bazı durumlarda Covit-19 virüsü salgının mücbir sebep sayılacağı ilan edilmiş olduğundan sonraki çeklerde de ödenmeme riski olduğu dikkate alınmalıdır. Kaldı ki aynı Kanunla 30 Nisan 2020 tarihine kadar bütün icra işlemlerinin durdurulduğu dikkate alındığında ve salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı’nın durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabileceği düşünüldüğünde, ki bu olasılık oldukça yüksektir, daha tedbirli, planlı ve öngörülü olmakta yarar bulunmaktadır.
f) Bu çerçevede, gerçek ya da tüzel kişiler elinde bulunan çekler için borçlu çek keşidecileriyle görüşme yapılması, elde edilecek bilgilere göre riskli görülenlerin borçlarının yeniden yapılandırılması veya ek güvenceler istenilmesi yoluna gidilmesi, aynı şekilde Borçlu gerçek ya da tüzel kişiler tarafından alacaklılara yapılacak ödemeler bakımından da yasal imkanların kullanılması ve gerekli planlamaların şimdiden yapılması uygun olacaktır.
Av. Dr. Başar YALTI