Mülkiyet kavramı genellikle taşınır ve taşınmaz malları çağrıştırır. Örneğin; ev, arsa, tarla, otomobil, kalem, elbise gibi elle tutulabilir, gözle görülebilir somut şeyler mülkiyet kavramı içinde düşünülür.
İnsanlığın gelişimi ile birlikte mülkiyet kavramı maddi nitelikteki mallar yanında, soyut nitelikli, "fikir" ürünü olan şeyleri de kapsamaya başladı. Örneğin, bir yazarın yazdığı roman, bir müzisyenin yaptığı şarkı, ressamın tablosu, mimarın çizdiği proje, bir bilgisayar programı, yapımcının yaptığı film, filmin senaryosu, bir kişinin yaptığı buluş, teknik çizim, kimyasal formüller vb. gibi birçok eser mülkiyet kavramı içine girdi.
Dolayısıyla, bir eşyanın mülkiyetine sahip olmakla elde edilen imkanlar, fikir ürünü olan şeylerin sahiplerine de tanınmaya başladı. Nasıl ki, bir taşınmaz alınıp satılabiliyorsa, fikri eserler de bir eşya gibi alınıp satılmaya veya bir takım haklara konu olmaya başladı. Böylece, eşya hukuku yanında fikri mülkiyet hukuku gelişmeye, genişlemeye başladı.
Fikri mülkiyet kavramı, bazen "fikri ve sınai mülkiyet" kavramı şeklinde de kullanılmaktadır. Bu şekilde kullanıldığında kavramın "fikri" kısmı genellikle yazar ve sanatçıların eserlerinden kaynaklanan telif haklarını ifade ederken, "sınai" kavramı ise patent, marka, ticaret unvanları gibi haklara işaret etmektedir.
Bu yazıda, fikri mülkiyetin bir kısmını oluşturan ve küreselleşme olgusuyla birlikte gelişen ve gittikçe önem kazanan marka ve patent hakkında genel bilgiler vermek istiyoruz.
Marka ve patent haklarının Ülkemizdeki gelişimi büyük ölçüde Türk Patent Enstitüsü'nün kurulmasından sonra olmuştur. Sınai mülkiyet haklarının etkin bir şekilde korumasını sağlamak üzere, uluslararası mevzuata uygun yasal düzenlemelerin hazırlanmasına öncelik verilmiş ve bu çerçevede;
MARKA
Marka; bir işletmenin imalatını ve/veya ticaretini yaptığı malları ve/veya sunduğu hizmetleri, başka işletmelerin mal ve/veya hizmetlerinden ayırt etmeye yarayan işarete denilmektedir. Örneğin "onduline", "arçelik", "sony", "audi", " bir marka adıdır. Kişi adları dahil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar, malların biçimi ve ambalajları gibi çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade edilebilen baskı yoluyla yayınlanabilen ve çoğaltılabilen her türlü işaretler marka olarak kullanılabilir. Markalar, ticaret ve/veya hizmet markası olarak nitelendirilmektedirler.
Bir marka, ancak, tescil edildikten sonra sahibine koruma sağlar. Marka, mal veya ambalajı ile birlikte tescil ettirilebilir. Bu durumda mal veya ambalajın tescili marka sahibine mal veya ambalaj için inhisari bir hak sağlamaz. Markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren 10 yıldır. Bu süreler 10'ar yıllık dönemler halinde yenilenebilir.
556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre tescil edilemeyecek işaretler şunlardır,
Sınai mülkiyet haklarından; Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde ikametgahı olan veya sınai veya ticari faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler, veya Paris Sözleşmesi yahut Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşmasına üye ülke vatandaşları ile bu anlaşmalara üye olmadığı halde, Türkiye Cumhuriyeti uyruğundaki kişilere kanunen veya fiilen sınai mülkiyet hakları koruması tanımış yabancı devletlerin gerçek veya tüzel kişileri de karşılıklılık ilkesi uyarınca yararlanırlar.
PATENT
Patent: Türkiye'de ve dünya'da yeni olan, sanayiye uygulanabilen ve tekniğin bilinen durumunun aşılması kriterine uygun olan buluşların sahiplerine belirli bir süreyle (20 yıl), yaptıkları buluş konusu ürünü üretme ve pazarlama hakkının tanınmasıdır. Bir buluşun patent verilerek korunabilmesi için;
Faydalı Model: Türkiye'de ve dünya'da yeni olan, sanayiye uygulanabilen buluşların, sahiplerine belirli bir süre (10 yıl) bu buluş konusu ürünü üretme ve pazarlama hakkının tanınmasıdır. Bir buluşun Faydalı Model belgesi verilerek korunabilmesi için,
551 sayılı Patent Haklarının Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamede, aşağıda sayılanlar buluş niteliğinde olmadıkları için kapsam dışında bırakılmışlardır.
Konusu kamu düzenine veya genel ahlaka aykırı olan buluşlar ile bitki ve hayvan türleri veya önemli ölçüde biyolojik esaslara dayanan bitki veya hayvan yetiştirilmesi usullerine ilişkin buluşlar patent verilerek korunamazlar,
Marka ve patent haklarının başkaları tarafından izinsiz kullanılmaları halinde ya da bu haklara herhangi bir şekilde saldırı olduğunda, marka ve patent hakkı sahipleri izinsiz kullanımları veya saldırıları hukuk ve ceza davaları yoluyla önleyebilecek imkanlara sahiptirler. Hukuk davalarında tecavüzün önlenmesi, kaldırılması, maddi ve manevi tazminat, ceza davalarında ise caydırıcılığı sağlayıcı nitelikte para ve hapis cezaları ile işyerinin kapatılması ve ticaretten men cezası öngörülmüştür. Bu cezalar suçun niteliğine göre bir yıldan dört yıla kadar hapis, üçyüz milyon liradan bir milyar liraya kadar para cezası şeklinde uygulanmaktadır.